Select Keyboard:
Türkçe ▾
  1. Türkçe
  2. English
  3. العربية
  4. Dansk
  5. Deutsch
  6. Ελληνικά
  7. Español
  8. فارسی
  9. Français
  10. Italiano
  11. Kurdî
  12. Nederlands
  13. Polski
  14. Português Brasileiro
  15. Português
  16. Русский
  17. Suomi
  18. Svenska
  19. 中文注音符号
  20. 中文仓颉输入法
X
"1234567890*-Bksp
Tabqwertyuıopğü,
CapsasdfghjklşiEnter
Shift<zxcvbnmöç.Shift
AltGr

joining, linking, associating

listen to the pronunciation of joining, linking, associating
English - Turkish

Definition of joining, linking, associating in English Turkish dictionary

connecting
(Bilgisayar) bağlanılıyor
connecting
(Bilgisayar) bağlanıyor

İnternet'e bu bilgisayarla bağlanıyorum. - I am connecting this computer to the Internet.

Tom internete telefonuyla bağlanıyor. - Tom is connecting his phone to the Internet.

connecting
(Bilgisayar) bağlantı kuruluyor
connecting
çalıştırma
connecting
birleştirici
connecting
bağlanarak
connecting
bağlayan

Fadıl'ı suça bağlayan hiçbir kanıt yoktu. - There was no evidence connecting Fadil to the crime.

connecting
{f} bağla

Tom internete telefonuyla bağlanıyor. - Tom is connecting his phone to the Internet.

İnternet'e bu bilgisayarla bağlanıyorum. - I am connecting this computer to the Internet.

connecting
birleştiren
connecting
{s} bağlama

Bir bilgisayarı internete bağlamak roket bilimi değildir. - Connecting a PC to the internet isn't rocket science.

İnternete bir PC bağlamak roket bilimi değildir. - Connecting a PC to the internet is not rocket science.

connecting
{s} bağlantı

Bağlantılı bir uçuşum var. - I've got a connecting flight.

Bağlantı kurduğumuzu hissediyorum. - I feel like we're connecting.

connecting
{s} bağlayıcı
connecting
{s} başlama
English - English
{s} connecting