intizar

listen to the pronunciation of intizar
Turkish - Turkish
(Osmanlı Dönemi) gözleme, ümit ederek bekleme
İlenme, beddua, inkisar
Bekleme, gözleme: "Hastanede ilk günü ve ilk gecesi bu ümit ve intizar ile geçti."- Y. K. Karaosmanoğlu. İlenme, beddua, inkisar
Bekleme, gözleme
İNTİZAR
(Osmanlı Dönemi) Adamak, nezretmek
intizar etmek
İIenmek, beddua etmek
intizar etmek
Beklemek, gözlemek