informationen

listen to the pronunciation of informationen
German - Turkish
bilgilerinize
ilgili bilgi
bilg

Biri benim hakkımda yanlış bilgiler yaydı. - Jemand hat falsche Informationen über mich verbreitet.

ABD'de, onlardan bilgi almak için insanlara işkence yapmak yasaktır. - In den USA ist es illegal, Menschen zu foltern, um von diesen Informationen zu erhalten.

English - Turkish

Definition of informationen in English Turkish dictionary

information
bilgi

Renk koordinasyonu ile ilgili Kelly'nin raporunda sunulan bilginin alternatif bir teori oluşturmada faydalı olacağı anlaşilmaktadır. - The information presented in Kelly's paper on color coordination is seen to be of use in building up an alternative theory.

Bu konuyla ilgili alabildiğin tüm bilgiyi bana getir. - Get me all the information you can on this matter.

information
{i} danışma

Danışma masası nerede? - Where is the information counter?

Turizm danışma bürosu nerede? - Where is the tourist information office?

information
{i} enformasyon
information
{i} haber

Tom için biraz haberim var. - I have some information for Tom.

Elektronik haber medya temel bilgi kaynağımızdır. - Electronic news media is our primary source of information.

information
danışma/bilgi
information
{i} şikâyet
information
{i} malumat

Yeterince malumatımız yok. - We don't have enough information.

information
bildirişim
information
(Felsefe) bilisi
information
Bilişim

John bilişim sistemlerinde eğitim aldı ama bilgisayarlarla çalışmaz. - John was trained in information systems, but he doesn't work with computers.

ınformation
bilgi
information
{i} bildirme

Yeryüzüne ilk çıkışından beri, insan oğlu bilgi topladı ve faydalı fikirleri diğer insanlara bildirme girişiminde bulundu. - Since their first appearance on earth, men have gathered information and have attempted to pass useful ideas to other men.

information
(Askeri) (INTELLIGENCE) BİLGİ (İSTİHBARAT): Gözetlemeler, raporlar, söylentiler, görüntü ve diğer kaynaklardan elde edilenler dahil, işleme tabi tutulduğu zaman istihbarat çıkarılabilecek olan değerlendirilmemiş bilgi
information
{i} iddia
information
(isim) bilgi, haber, istihbarat, danışma, enformasyon, bilgi edinme, bildirme, iddia, malumat, şikâyet
information
(Askeri) BİLGİ: İstihbaratta kullanım şekliyle, istihbarat üretilmesinde kullanılabilecek her nevi işleme tabi tutulmamış veriler. Bak. "information (intelligence) " ve "military information"
German - English
information
pieces of information
ınformation
informationen
Favorites