English - Turkish
Definition of increasing in amount or intensity in English Turkish dictionary
- increasingly
- çoğalarak
- increasingly
- gittikçe
Tom FBI tarafından manipüle edildiğinin gittikçe farkına vardı.
-Tom became increasingly aware that he was being manipulated by the FBI.
Bu bilgi çağıdır, ve bilgisayarlar günlük hayatımızda gittikçe önemli rol oynuyorlar.
-This is the age of information, and computers are playing an increasingly important role in our everyday life.
- increasingly
- giderek daha çok
O, giderek daha çok kaygılanıyordu.
-He was getting increasingly anxious.
- increasingly
- artan bir şekilde
Artan bir şekilde yardımına ihtiyacım var.
-I increasingly need your help.
- increasingly
- giderek
O, giderek daha çok kaygılanıyordu.
-He was getting increasingly anxious.
Modern finans giderek karmaşık ve sofistike hale geliyor.
-Modern finance is becoming increasingly complicated and sophisticated.
- increasingly
- gitgide artarak
- increasingly
- z. gittikçe artarak: become increasingly difficult gittikçe zorlaşmak
Related Terms
English - English
Definition of increasing in amount or intensity in English English dictionary
- increasingly
increasing in amount or intensity
Hyphenation
in·creas·ing in a·mount or in·ten·si·tyTurkish pronunciation
înkrisîng în ımaunt ır întensıtiPronunciation
/ənˈkrēsəɴɢ ən əˈmount ər ənˈtensətē/ /ɪnˈkriːsɪŋ ɪn əˈmaʊnt ɜr ɪnˈtɛnsətiː/
Resimler
Favorites