in an easily understood manner; without a doubt; obviously

listen to the pronunciation of in an easily understood manner; without a doubt; obviously
English - Turkish

Definition of in an easily understood manner; without a doubt; obviously in English Turkish dictionary

clearly
açık bir biçimde

Profesör, çalışmasının konusunu kısa ve açık bir biçimde anlattı. - The professor briefly and clearly described the topic of his study.

O günü açık bir biçimde hatırlıyorum. - I remember that day clearly.

clearly
açıkça

Bu içecek açıkça çay ile aynı tadı içeriyor. - This drink clearly has the same flavor as tea.

Açıkçası, Tom Fransızcayı çok iyi anlamaz. - Tom clearly doesn't understand French very well.

clearly
apaçık

Hâlâ apaçık hatırlıyorum. Yedi ya da sekiz yıl önceydi. Tam olarak nerede? Sen de orada mıydın? - I still clearly remember. It was seven or eight years ago. Where exactly? Were you also there?

clearly
açık seçik
clearly
kesinlikle
clearly
düpedüz
clearly
şüphesiz

Wilson kazanmak için şüphesiz en iyi şansa sahipti. - Wilson clearly had the best chance to win.

Şüphesiz, o, biyoteknoloji hakkında çok şey biliyor. - Clearly, she knows a lot about biotechnology.

clearly
anlaşılır biçimde

Bu anlaşılır biçimde düzeltilmedi. - This clearly hasn't been proofread.

Ben anlaşılır biçimde düşünmüyordum. - I wasn't thinking clearly.

clearly
açık açık
English - English
clearly