in addition to

listen to the pronunciation of in addition to
English - Turkish
ek olarak

Bitki yaşamı için, suya ek olarak güneş ışığı kesinlikle gereklidir. - In addition to water, sunshine is absolutely necessary for plant life.

İngilizceye ek olarak Fransızca eğitimi de alıyorum. - I study French in addition to English.

yanında
fazla olarak
buna ek olarak
-e ilaveten
ekstradan
ilave olarak

Beni kiralamasına ilave olarak, bana biraz öğüt verdi. - In addition to hiring me, he gave me a piece of advice.

bir de

Düzenli testler almaya ek olarak, bizim uzun bir deneme teslim etmemiz gerekiyor. - In addition to taking the regular tests, we have to hand in a long essay.

e ek olarak
bunun yanısıra
-e ek olarak
ilaveten

Matematik, fizik ve astronomiye ilaveten Newton'un aynı zamanda simya, mistisizm ve teolojiye bir ilgisi vardı. - In addition to mathematics, physics and astronomy, Newton also had an interest in alchemy, mysticism and theology.

ayrıca
maada
besides
{e} dışında

O mağaza mobilya dışında birçok şey satmaktadır. - That store sells many things besides furniture.

Tom'un dışında birinin o işi almayı istemesi pek olası değil. - It's unlikely that anyone besides Tom would consider taking that job.

in addition
ek olarak

İngilizceye ek olarak Fransızca eğitimi de alıyorum. - I study French in addition to English.

Ek olarak beş dolar ödedim. - I paid five dollars in addition.

besides
Yanı sıra

Sir Winston Churchill, büyük bir devlet adamı olmanın yanı sıra, büyük bir yazardı. - Besides being a great statesman, Sir Winston Churchill was a great writer.

Bir cerrah olmanın yanı sıra, o ünlü bir yazardı. - Besides being a surgeon, he was a famous writer.

besides
-e ilaveten
besides
-in dışında
besides
hem de
besides
-den başka
in addition
yanında
in addition
bundan başka
in addition
yanı sıra

İngilizcenin yanı sıra Fransızca konuşabilir. - In addition to English, he can speak French.

İyi bir doktor olmasının yanı sıra, o çok ünlü bir roman yazarıydı. - In addition to being a doctor, he was a very famous novelist.

in addition
fazladan
in addition
ayrıca

Ayrıca yaşlıların birbiriyle kaynaşabilmeleri ve Amerikan yaşamında aktif katılımcılar olarak kalabilmeleri için çok sayıda gruplar kurulmuştur. - In addition many groups have been formed so that the elderly can socialize with one another and remain active participants in American life.

O mükemmel bir piyano çalıcı. Ayrıca, iyi bir şarkıcı ve iyi bir dansçı. - He is an excellent piano player. In addition, he is a good singer and a very good dancer.

in addition
bir de

Düzenli testler almaya ek olarak, bizim uzun bir deneme teslim etmemiz gerekiyor. - In addition to taking the regular tests, we have to hand in a long essay.

besides
hariç
besides
ayrıca

Her nadir şey pahalıdır, ayrıca ucuz bir at enderdir, bu nedenle ucuz at pahalıdır. - Every rare thing is expensive, besides a cheap horse is rare, therefore a cheap horse is expensive.

Ayrıca, bu gerçekten ilginç bir sorundur. - Besides, it's a really interesting problem.

besides
üstelik

Şimdi çok geç oldu. Üstelik, yağmur yağmaya başlıyor. - It's too late now. Besides, it's starting to rain.

besides
bundan başka
besides
bir de

Sir Winston Churchill, büyük bir devlet adamı olmanın yanı sıra, büyük bir yazardı. - Besides being a great statesman, Sir Winston Churchill was a great writer.

besides
bunun yanısıra
in addition
ilaveten

İlaveten 5 dolar ödemek zorunda kaldım. - I had to pay 5 dollars in addition.

Matematik, fizik ve astronomiye ilaveten Newton'un aynı zamanda simya, mistisizm ve teolojiye bir ilgisi vardı. - In addition to mathematics, physics and astronomy, Newton also had an interest in alchemy, mysticism and theology.

in addition
Bir de, hem de, ek olarak, dahası
in addition
İlave olarak

Beni kiralamasına ilave olarak, bana biraz öğüt verdi. - In addition to hiring me, he gave me a piece of advice.

in addition
ek te
ın addition to
Buna ek için
besides
besides başka
besides
{e} yanı sıra. z. ayrıca, üstelik
besides
(zarf) ayrıca, bundan başka, üstelik, bir de, hem de, zaten
in addition
hem de
in addition
üste

Hava soğuktu ve üstelik rüzgarlıydı. - It was cold, and in addition, it was windy.

in addition to

    Hyphenation

    in ad·di·tion to

    Turkish pronunciation

    în ıdîşın tı

    Pronunciation

    /ən əˈdəsʜən tə/ /ɪn əˈdɪʃən tə/

    Videos

    ... in addition to this group there are about 26 other ...
    ... So in addition to the request from Googlebot, there is also ...
Favorites