Turkish - English
Definition of i̇şti̇rak in Turkish English dictionary
- iştirak
- participation
- iştirak
- contribution
- iştirak
- (Finans) Material subsidiary
- iştirak
- sharing
- iştirak
- (Hukuk) involvement
- iştirak
- joining
- iştirak
- participation, sharing
- iştirak
- partnership
- iştirak
- association
- iştirak
- partnership; participation
- iştirak
- taking part
- iştirak
- participate
- iştirak
- (Ticaret) associate
The three associates will set up a new company.
-Üç iştirakçi yeni bir şirket kuracak.
- iştirakler
- (Politika, Siyaset,Ticaret) subsidiaries
- iştirakler
- investments
- iştirak
- communion
The First Communion is an important ceremony in the Catholic Church.
-İlk iştirak Katolik kilisesinde önemli bir törendir.
- İştirak
- (Finans) material subsidiary
- İştirakler
- subsidaries
- iştirak derecesi
- (Hukuk) degree of participation
- iştirak etmek
- share
- iştirak etmek
- a) to participate b) to go in for sth c) to agree with, to go along with sb
- iştirak etmek
- chip in
- iştirak etmek
- (Hukuk) contribute to
- iştirak etmek
- join
- iştirak etmek
- 1. to participate (in), join in (on). 2. to share, agree with
- iştirak etmek
- participate in
Related Terms
Turkish - Turkish
Definition of i̇şti̇rak in Turkish Turkish dictionary
- (Osmanlı Dönemi) Ortak olmak. Ortaklık etmek. Bir işde yer almak. Hissedâr olmak
- (Osmanlı Dönemi) Bir lâfızda çok mânalar müşterek olması. Meselâ: "Ayn" kelimesi. Hem göz, hem de kaynak mânasına gelir
- iştirak
- Bir işte yer alma, paydaşlık etme
- iştirak
- Ortak olma
- iştirak
- Ortaklık, ortak olma, ortaklaşma, paydaşlık
- iştirak
- Bir işe, bir düşünceye katılma
- iştirak
- Katılma
- iştirak
- Yer alma, paydaşlık etme
- iştirâk
- (Osmanlı Dönemi) ortaklık, katılma
- ADEMİ İŞTİRAK
- (Hukuk) İştirak etmeme, katılmama, katılamama
- iştirak
- katılım
- iştirak etmek
- Katılmak
- iştirak etmek
- Ortak olmak