Turkish - English
Definition of i̇ştahlı in Turkish English dictionary
- iştah
- appetite
Save your appetite for the big dinner.
-İştahınızı büyük bir akşam yemeği için saklayın.
Tom had no appetite because of his illness.
-Tom'un hastalığından dolayı hiç iştahı yoktu.
- maymun iştahlı
- whimsical
- iştahlı
- keen set
- iştahlı
- having an appetite; desirous
- iştahlı
- (someone) who has an appetite, who is hungry
- maymun iştahlı
- fickle
- iştah
- stomach
- iştahlı
- throaty
- iştah
- desire
- iştah
- appetites
- iştah
- belly
- iştah
- appetence
- iştah
- lustiness
- iştah
- relish
- iştah
- inner man
- iştah
- appetite, desire for food
- iştah
- bodily want, desire, urge
- iştah
- appetite, stomach; desire, urge
- iştah
- appetency
- iştah
- lusty
- iştahlı kimse
- trencherman
- maymun iştahlı
- whimsey
- maymun iştahlı
- temperamental
Tom is extremely temperamental.
-Tom son derece maymun iştahlı.
Tom is temperamental, isn't he?
-Tom maymun iştahlı, değil mi?
- maymun iştahlı
- whimsy
- maymun iştahlı
- desultory
- maymun iştahlı
- capricious, inconstant, flighty
- maymun iştahlı
- (person) who is completely lacking in stick-to-itiveness
- maymun iştahlı
- flighty
- maymun iştahlı olmak
- be temperamental
- çok iştahlı kimse
- a good trencherman
Related Terms
Turkish - Turkish
Definition of i̇ştahlı in Turkish Turkish dictionary
- müştehi
- iştahlı
- İsteyerek
- iştahlı
- İstekli, arzulu
- iştahlı
- İştahı olan, boğazlı
- iştah
- Cinsel istek veya arzu
- iştah
- Yemek yeme isteği
- maymun iştahlı
- Hevesi çabuk geçen, kararsız
- İştah
- iştiha