hazne

listen to the pronunciation of hazne
Turkish - English
chamber
reservoir

As the iron was heating up, Mary poured distilled water into the reservoir to make steam. - Ütü ısınırken Mary buhar yapmak için hazneye damıtılmış su döktü.

(Otomotiv) housing
storehouse
cannister
(Tıp) bulb
well
receptacle
tank

They say that water tanks made from asbestos can pose a health risk. - Onlar asbestten yapılmış su haznelerinin bir sağlık riski doğurabileceğini söylüyorlar.

reservoir, depot
uterus, womb
treasure
dam
(su) reservoir; (silah) chamber; vagina dölyatağı
(Nükleer Bilimler) sump
vagina
hazne  
(Tekstil) bowl
hazne (silah)
chamber
hazne (su)
reservoir
hazne (tüfek)
chamber
hazne yüzeyi
reservoir surface
hazne çıkış kayıpları
reservoir outlet losses
ıslak hazne sıcaklığı
Wet bulb temperature
ısıl hazne
thermal bulb
Turkish - Turkish
(Osmanlı Dönemi) Depo
(Osmanlı Dönemi) Hazine
Bir şeyin toplandığı,biriktirildiği yer, depo
Döl yatağı
Bir şeyin toplandığı, biriktirildiği yer, depo
hazne
Favorites