having to do with the oceans

listen to the pronunciation of having to do with the oceans
English - Turkish

Definition of having to do with the oceans in English Turkish dictionary

marine
denizel
marine
(Ticaret) denize ya da denizciliğe ait
marine
deniz askeri
marine
(Askeri) deniz (ile ilgili)
marine
bahriyeli
marine
bahriye

Eski bir Birleşik Devletler bahriyesiydi. - He was a former United States Marine.

marine
deniz/denizcilik ile ilgili
marine
{s} deniz kuvvetlerine ait
marine
{i} denizcilik
marine
{i} deniz kuvvetleri
marine
denizden çıkan
marine
deniz iş1erine veya gemilere ait denizsel
marine
{s} denize ait
marine
{s} deniz

Yuriko deniz biyolojisinden mezun bir öğrenci, bir balık tankının içinde uykuya daldı ve ahtapotlar ve deniz yıldızları ile kaplı olarak uyandı. - Yuriko, a marine biology grad student, fell asleep inside a fish tank and awoke covered in octopuses and starfish.

Tom deniz piyadelerine katıldı. - Tom joined the Marine Corps.

marine
{s} denizciliğe ait
English - English
marine
to do with
Related or relevant to

She says she doesn't want anything to do with him anymore.

having to do with the oceans

    Hyphenation

    ha·ving to do with the oceans

    Turkish pronunciation

    hävîng tı du wîdh dhi ōşınz

    Pronunciation

    /ˈhavəɴɢ tə ˈdo͞o wəᴛʜ ᴛʜē ˈōsʜənz/ /ˈhævɪŋ tə ˈduː wɪð ðiː ˈoʊʃənz/
Favorites