having no retinue, single, alone

listen to the pronunciation of having no retinue, single, alone
English - Turkish

Definition of having no retinue, single, alone in English Turkish dictionary

unattended
{s} sahipsiz

Dan işini sahipsiz bırakmak istemedi. - Dan didn't want to leave his business unattended.

unattended
{s} başıboş

Mary çocuklarını başıboş bıraktığı için John'u suçladı. - Mary blamed Jack for leaving their children unattended.

unattended
{s} yalnız, refakatsiz
unattended
gözetimsiz,tek başına
unattended
kimsesiz
unattended
tek başına
unattended
yapılmamış (iş)
unattended
Katılımsız
unattended
{s} refakâtsiz
unattended
{s} yalnız

Tom çocuklarını yalnız bıraktığı için Mary'ye kızgındı. - Tom was angry at Mary for leaving their children unattended.

unattended
yapılmamış ihmal edilmiş
unattended
refiksiz
unattended
bakılmamış
unattended
{s} ihmal edilmiş
English - English
{a} unattended
having no retinue, single, alone
Favorites