English - Turkish
Definition of having an habitual tendency; habitually liable or likely; used of things in English Turkish dictionary
- apt
- uygun/meyilli
- apt
- eğilimli
Genç insanlar, boşa zaman harcamaya eğilimlidir.
-Young people are apt to waste time.
O hislerini açığa vurmaya eğilimlidir.
-He is apt to give vent to his feelings.
- apt
- yatkın
Kişi kendi hatalarını unutmaya yatkındır.
-One is apt to forget his own faults.
Unutkanlığa yatkınsın.
-You are apt to be forgetful.
- apt
- zeki
- apt
- Muhtemel bir durumu belirtmek için kullanılır: He's apt to be late. Sık sık geç kalır. That pile of books is apt to fall. O kitap yığını
- apt
- çabuk kavrayan
- apt
- çabuk kavrayış
- apt
- mümkün
- apt
- yatkınlık
- apt
- muhtemel
- apt
- münasip
- apt
- aptness uygun oluş
- apt
- {s} yerinde
- apt
- {s} uygun
Çok uygun bir çeviri buldunuz.
-You've found a very apt translation.
Uygun sözler arıyordum.
-I was looking for apt words.
- apt
- apt to believe inanmak eğiliminde
- apt
- eğiliminde olan
Related Terms
English - English
Definition of having an habitual tendency; habitually liable or likely; used of things in English English dictionary
- apt
having an habitual tendency; habitually liable or likely; used of things
Hyphenation
ha·ving an ha·bi·tu·al tendency; ha·bi·tu·al·ly li·a·ble or likely; used of thingsPronunciation
Resimler
Favorites