harcanmamış

listen to the pronunciation of harcanmamış
Turkish - English
unspent
unexpended
harca
{f} spending

You know that two nations are at war about a few acres of snow somewhere around Canada, and that they are spending on this beautiful war more than the whole of Canada is worth. - Kanada civarında bir yerde birkaç dönüm karla ilgili iki ulusun savaşta olduğunu ve bu güzel savaşa tüm Kanada'nın değdiğinden daha çok para harcadıklarını bilirsiniz.

Tom seems to prefer spending most of his time alone. - Tom zamanının çoğunu yalnız harcamayı tercih ediyor gibi görünüyor.

harca
spend

Prime numbers are like life; they are completely logical, but impossible to find the rules for, even if you spend all your time thinking about it. - Asal sayılar hayata benzer, onlar tamamen mantıksaldır fakat, eğer tüm zamanınızı onun hakkında düşünmek için harcarsanız kurallarının bulunması imkânsızdır.

Spend money and enjoy life! - Para harca ve hayattan zevk al!

harca
{f} spent

McKinley spent three-and-a-half-million dollars. - McKinley, üç buçuk milyon dolar harcadı.

They spent six months building the house. - Onlar evi yapmak için altı ay harcadılar.

harca
pay out
harca
expend

They will need to reduce their expenditures. - Onların harcamalarını azaltmaları gerekecek.

The energy expended in a fight should be saved. - Bir kavgada harcanan enerji tasarruf edilmelidir.

harca
payout