A lot of people who have up until now been spending money having a good time now need to be more careful with their money.
 - Şimdiye kadar eğlenerek para harcayan çok sayıda insan şimdi paralarına daha dikkat etmeliler.
Tom seems to prefer spending most of his time alone.
 - Tom zamanının çoğunu yalnız harcamayı tercih ediyor gibi görünüyor.
Prime numbers are like life; they are completely logical, but impossible to find the rules for, even if you spend all your time thinking about it.
 - Asal sayılar hayata benzer, onlar tamamen mantıksaldır fakat, eğer tüm zamanınızı onun hakkında düşünmek için harcarsanız kurallarının bulunması imkânsızdır.
She earns more than she spends.
 - O harcadığından daha fazla para kazanıyor.
He spent all the money that his friend had lent him.
 - Arkadaşının ona ödünç verdiği tüm parayı harcadı.
They spent six months building the house.
 - Onlar evi yapmak için altı ay harcadılar.
We explored all possible ways of cutting expenditures.
 - Biz harcamaları kesme hakkında tüm olası yollarını araştırdık.
Expenditures must be reduced.
 - Harcamalar düşürülmelidir.