Koyu kahverengi saçları vardı.
- He had dark brown hair.
Kahverengi saçın çok güzel olduğunu düşünüyor musun?
- Do you think that brown hair is very beautiful?
Saçında bir kuş tüyü var.
- You have a feather on your hair.
Hayalet görünce öyle korktum ki tüylerim diken diken oldu.
- When I saw the ghost, I was so frightened that my hair stood on end.
Kıllılığın erkekliğin bir sembolü olduğunu düşünüyorum, bu yüzden gerçekten seviyorum.
- I think hairiness is a symbol of masculinity, so I really like it.
Çorbamda bir kıl var.
- There's a hair in my soup.
Tom'un kocaman burun tüyleri vardı.
- Tom had some huge nose hairs.
Onun kulağının dışında büyüyen çirkin tüyleri var.
- He has unsightly hairs growing out of his ears.
Fiber-optik kablolar insan kılları kadar ince minik cam elyafından oluşur.
- Fiber-optic cables are made up of tiny glass fibers which are as thin as human hairs.
Fiber-optic cables are made up of tiny glass fibers which are as thin as human hairs.
- Glasfaserkabel werden aus winzigen Glasfasern hergestellt, die so dünn sind wie menschliche Haare.