Trafik ışıkları trafiği yönlendirmek için kullanılır.
 - Traffic lights are used to direct traffic.
Sami bir film yönetmek istiyordu.
 - Sami wanted to direct a film.
Tom'a direkt bir emir verdim ama umursamadı.
 - I gave Tom a direct order, but he ignored it.
Tom Boston'a direkt uçuş aldı.
 - Tom took a direct flight to Boston.
Tom'un kötü bir yön kestirme yeteneği var.
 - Tom has a poor sense of direction.
Çıplak gözle güneşe doğrudan doğruya bakmamalısın.
 - You should never look directly at the Sun with the naked eye.
Doğrudan doğruya Tom'la konuşabilir miyiz?
 - Can we talk to Tom directly?
O, bu konuda açıktır.
 - He is very direct about it.
İmalatçının açıklamasına göre, her on yılda bir değiştirilmeli.
 - According to the manufacturer's directions, tires should be changed every 10 years.