grafikle

listen to the pronunciation of grafikle
Turkish - English
graphically
graphed
grafik
{i} graph

Tom goes to school for graphic design. - Tom grafik tasarımı için okula gidiyor.

Tom was a graphic designer before he became a teacher. - Tom bir öğretmen olmadan önce bir grafik tasarımcısıydı.

grafik
graphic

Tom was a graphic designer before he became a teacher. - Tom bir öğretmen olmadan önce bir grafik tasarımcısıydı.

Tom wanted to become a graphic designer. - Tom bir grafik tasarımcısı olmak istedi.

grafik
diagram
grafikle gösterilen
graphic
grafik
chart

I can't understand why you said that. You don't know how to analyze numbers and charts. - Bunu neden söylediğini anlayamıyorum. Sayıları ve grafiklerin nasıl analiz edileceğini bilmiyorsun.

Tom loves charts and graphs. - Tom tabloları ve grafikleri sever.

grafik
tableaux
grafik
(Bilgisayar) charting
grafik
(Askeri) plotting
grafik
tableau
grafik
graphics

Fewer graphics and more captions would make the description clearer. - Daha az grafikler ve daha fazla başlık açıklamayı daha net yapabilir.

The Super Nintendo's graphics are amazing. They're so much better than those of the original Nintendo. - Süper Nintendo'nun grafikleri şaşırtıcı. Onlar orijinal Nintendo'nun grafiklerinden çok daha iyi.

grafik
graphical
grafik
graph, diagram
grafik
graph, diagram, chart; graphics; graphic
Turkish - Turkish

Definition of grafikle in Turkish Turkish dictionary

GRAFİK
(Osmanlı Dönemi) yun. Bir hâdisenin gidişatını göstermek, birkaç şey arasında karşılaştırma yapmak için çizgi ve şekillerle yapılan rakamlı cetvel
grafik
Biçim, desen veya çizgilerle gösterme
grafik
Bir olayın, niceliğin çeşitli durumlarını göstermeye veya birkaç şey arasında karşılaştırma yapmaya yarayan çizgilerden oluşmuş şekil, çizge
grafikle
Favorites