German - Turkish
Definition of gewährung in German Turkish dictionary
- [die] verme, bahşetme
- verilme
English - Turkish
Definition of gewährung in English Turkish dictionary
- grant
- {i} bağış
Bağışlanan hiçbir şeyi kabul etmemeliyiz.
-We must not take anything for granted.
- grant
- {i} hibe
Bu öğrenim hibesi bana bölüm konseyi tarafından verildi.
-This study grant was given to me by the departmental council.
Birkaç hibe mevcuttur.
-Several grants are available.
- grant
- {f} vermek
- grant
- {i} ödenek
- grant
- kabul etmek; rıza göstermek; yerine getirmek: She granted his request. Ricasını yerine getirdi. Granting the truth of what you're
- grant
- {f} kabul etmek
- grant
- onaylamak
- grant
- varsaymak
- grant
- {f} ver
Lincoln kölelere özgürlük verdi.
-Lincoln granted liberty to slaves.
Üniversite ona bir burs verdi.
-The college granted him a scholarship.
- allowing
- izin
Gitmene izin veriyorum.
-I'm allowing you to go.
Neden bunun olmasına izin veriyoruz?
-Why are we allowing this to happen?
- allowing
- izin verilen
- grant
- (fiil) vermek, nasip etmek, onaylamak, kabul etmek, bağışlamak, burs vermek
- grant
- {f} burs vermek
- grant
- {i} feragatname
- grant
- terketmek
- grant
- (Avrupa Birliği) hibe, imtiyaz
- grant
- bağış,v.ver: n.burs
- grant
- {f} nasip etmek
- grant
- {f} 1. kabul etmek; rıza göstermek; yerine getirmek: She granted his request. Ricasını yerine getirdi. Granting the truth of what you're
- grant
- farzetmek
Related Terms
German - English
Definition of gewährung in German English dictionary
- grant
- granting
- giving (of something)
- allowing
- Gewährung eines Lombardkredits
- lending on collateral
- Gewährung eines Lombardkredits
- lending against/on security
- Gewährung von Vollstreckungsschutz (durch ein Gericht)
- stay of execution
- die Gewährung eines Zuschusses
- the grant of a subsidy
- die Gewährung von Unterschlupf
- giving shelter