garrison, defend; strengthen; reinforce; enrich

listen to the pronunciation of garrison, defend; strengthen; reinforce; enrich
English - Turkish

Definition of garrison, defend; strengthen; reinforce; enrich in English Turkish dictionary

fortify
{f} -de tahkimat yapmak
fortify
{f} -e moral vermek
fortify
berkitmek
fortify
talikim etmek
fortify
güçlendirme yapmak
fortify
güçlendirmek

Fadil ve Dania ilişkilerini güçlendirmek için her şeyi yapmaya hazırdı. - Fadil and Dania were ready to do anything to fortify their relationship.

fortify
kuvvetlendir
fortify
{f} kuvvetlendirmek
fortify
{f} desteklemek
fortify
alkol ilave ederek kuvvetlendirmek
fortify
istihkam haline getirmek
fortify
(Askeri) TAHKİM ETMEK: Bir nokta mevki veya bölgeyi sahra tahkimatı veya daimi tahkimat ile düşmana karşı savunulacak vaziyete koymak
fortify
güçlendir

Fadil ve Dania ilişkilerini güçlendirmek için her şeyi yapmaya hazırdı. - Fadil and Dania were ready to do anything to fortify their relationship.

fortify
{f} canlandırmak
fortify
{f} alkolle kuvvetlendirmek
fortify
teyit etmek
fortify
{f} takviye etmek
English - English
{f} fortify
garrison, defend; strengthen; reinforce; enrich
Favorites