gürle

listen to the pronunciation of gürle
Turkish - English
{f} rumble
{f} booming
{f} rumbling
thundering
gür
{s} bushy

Tom has bushy eyebrows. - Tom'un gür kaşları var.

gürlemek
rumble
gürlemek
{f} roar
gürlemek
{f} boom
gür
tick

My alarm clock's ticking is too loud. - Benim çalar saatim çok gürültülü ses çıkarıyor.

gürlemek
crash
gürlemek
booming
gür
lush
gür
opulent
gürlemek
fulminate
gürlemek
roll
gürlemek
{f} grumble
gürlemek
thunder
gür
rotund
gür
(ses) rotund
gür
(water) flowing abundantly, flowing copiously
gür
stentorian
gür
rank
gür
(bitki) luxuriant, lush, rank; (ses) rich, stentorian; (su) gushing
gür
rich
gür
abundant, multitudinous, plentiful
gür
strong

The bull is stronger than the bullfighter, but he almost always loses. - Boğa boğa güreşçisinden daha güçlüdür ama o neredeyse her zaman kaybeder.

gür
thick, dense, abundant, luxuriant (hair, beard)
gür
full, strong, booming, resonant (voice)
gür
thrifty
gür
vibrant
gür
stentor
gürlemek
to roar with anger, thunder. gürleyip gitmek (Konuşma Dili) to die suddenly, pop off
gürlemek
din
gürlemek
(gök) peal
gürlemek
to make a loud noise; to thunder; to roar
gürlemek
(gök) to thunder, to grumble, to rumble; to roar, to rumble, to boom, to roll
gürlemek
growl
gürlemek
rumble out
Turkish - Turkish

Definition of gürle in Turkish Turkish dictionary

gür
Bol ve güçlü olarak çıkan veya fışkıran: "Gür, kumral saçlarının çerçevelediği narin yüzü kıpkırmızı idi."- Ö. Seyfettin
gür
Bol, verimli, feyyaz
gür
Bol, verimli, feyyaz: "Oralarda deve dikenleri ve çalı süpürgeleri gür, yeşil, pembe bitmişti."- S. F. Abasıyanık
gür
Bol ve güçlü olarak çıkan ya da fışkıran
gür
Bol ve güçlü olarak çıkan veya fışkıran
gür
Kuş ötüşü
gürlemek
Kalın ve gür ses çıkarmak
gürlemek
Beklenmedik bir zamanda ansızın ölmek
gürle
Favorites