gür

listen to the pronunciation of gür
Turkish - English
bushy

Tom has bushy eyebrows. - Tom'un gür kaşları var.

(ses) rotund
rotund
(water) flowing abundantly, flowing copiously
stentorian
rank
(bitki) luxuriant, lush, rank; (ses) rich, stentorian; (su) gushing
rich
abundant, multitudinous, plentiful
strong

The bull is stronger than the bullfighter, but he almost always loses. - Boğa boğa güreşçisinden daha güçlüdür ama o neredeyse her zaman kaybeder.

thick, dense, abundant, luxuriant (hair, beard)
full, strong, booming, resonant (voice)
tick

My alarm clock's ticking is too loud. - Benim çalar saatim çok gürültülü ses çıkarıyor.

lush
opulent
thrifty
vibrant
stentor
gür saç
bush
gür (ses)
rotund
gür gür
gushingly, with a gush
gür ses
stentorian voice
gür çalılık
(Tabiat Doğa) de: Buschland von immergrünen Zwergeichen chaparral
gürler
thick and
har gür/hur
noisy squabble, hullabaloo, rumpus
hır gür
hırgür
Turkish - Turkish
Bol ve güçlü olarak çıkan veya fışkıran: "Gür, kumral saçlarının çerçevelediği narin yüzü kıpkırmızı idi."- Ö. Seyfettin
Bol, verimli, feyyaz
Bol, verimli, feyyaz: "Oralarda deve dikenleri ve çalı süpürgeleri gür, yeşil, pembe bitmişti."- S. F. Abasıyanık
Bol ve güçlü olarak çıkan ya da fışkıran
Bol ve güçlü olarak çıkan veya fışkıran
Kuş ötüşü
gür gür
bakınız: gürül gürül
har gür
Tartışıp çekişme, tartışıp çekişerek