Turkish - English
Definition of göz kamaştırıcı in Turkish English dictionary
- dazzling
- gorgeous
She was a gorgeous girl of 22.
-O 22 yaşında göz kamaştırıcı bir kızdı.
I think you're absolutely gorgeous.
-Senin kesinlikle göz kamaştırıcı olduğunu düşünüyorum.
- resplendent
- incandescent
- glamorous
- flaring
- harsh
- doggy
- glaring
- brilliant, flashy, wonderful
- blinding
The light on the snow was blinding.
-Kardaki ışık göz kamaştırıcıydı.
- brilliant
It was absolutely brilliant.
-Kesinlikle göz kamaştırıcıydı.
- wonderful
- meteoric
- candescent
- flashy
- glary
- göz kamaştırıcı kadın
- dazzler
- göz kamaştırıcı ışık
- glare
Related Terms
göz kamaştırıcı
Hyphenation
göz ka·maş·tı·rı·cıPronunciation
Resimler
History
Favorites