The circulation, as is known, is the main indicator of the periodical's authoritativeness.
 - Dolaşım, bilindiği gibi, derginin otoriterliğinin ana göstergesidir.
The battery indicator light is showing that the battery is not getting charged.
 - Pil gösterge ışığı pilin şarj edilmediğini gösteriyor.
Tom looked down at the fuel gauge.
 - Tom benzin göstergesine baktı.
Is there an air gauge here?
 - Burada bir hava göstergesi var mı?
This is a small token of my gratitude.
 - Bu minnettarlığımı küçük bir göstergesidir.
He offered me some money in token of gratitude.
 - Minnettarlık göstergesi olarak bana biraz para verdi.
His victory at this age in an international competition is a good indication of a bright future.
 - Uluslararası bir yarışmada bu yaştaki zaferi parlak bir geleceğin iyi bir göstergesidir.
He gave a tip as a sign of gratitude.
 - Minnettarlık göstergesi olarak bahşiş verdi.
Vermilion is one the signifiers of Chinese culture.
 - Parlak kırmızı, Çin kültürünün göstergelerinden biridir.