They are in need of volunteers.
- Onların gönüllülere ihtiyacı var.
The institution advertised on TV for volunteers.
- Kurum gönüllüler için televizyonda ilan verdi.
The company appealed for people to take voluntary resignation.
- Şirket insanların gönüllü olarak istifa etmeleri için yalvardı.
This was totally voluntary.
- Bu tamamen gönüllüydü.
Few elephants would volunteer to move to Europe.
- Birkaç fil Avrupa'ya taşınmak için gönüllü olurdu.
She is working as a volunteer interpreter at the international conference.
- Uluslararası Konferansta gönüllü bir çevirmen olarak çalışıyor.
She is willing to do anything for me.
- Benim için herhangi bir şeyi yapmaya gönüllü.
Tom doesn't think Mary would be willing to lend him her guitar.
- Tom Mary'nin ona gitarını vermek için gönüllü olacağını düşünmüyor.
I enlisted voluntarily.
- Ben gönüllü olarak askere yazıldım.
Did Tom sign that confession voluntarily?
- Tom bu itirafı gönüllü olarak imzaladı mı?