Senden küçük bir yardıma ihtiyacım var.
- I need a little help from you.
Yakında senden haber almaktan müteşekkür olacağım.
- I would appreciate hearing from you soon.
Tarihi değiştiremeyiz ama ondan öğrenebiliriz.
- We can't change history, but we can learn from it.
İstediğimi ondan alacağım.
- I'll take from it what I wish.
Ondan uzun zaman haber alamadılar.
- They haven't heard from him in a long time.
O, yıllar önce ondan kitabı ödünç aldı ve onu henüz iade etmedi.
- She borrowed the book from him many years ago and hasn't yet returned it.
Tom, John'un ondan ödünç para almaya çalışacağı konusunda Mary'yi uyardı.
- Tom warned Mary that John would try to borrow money from her.
Bu eski madeni paraları ondan aldım.
- I got these old coins from her.
Birisi bundan ne kazanır?
- What does one profit from this?
Bundan kim yararlanıyor?
- Who benefits from this?
... - GABE, WE'LL DO IT... - YES! NOW YOU'RE TALKING. ...
... ROMNEY: Let me give you some advice. Look at your pension. You also have investments ...