fig.

listen to the pronunciation of fig.
English - Turkish
sek
bird
kuş

Minnesota'nın eyalet kuşu sivrisinektir. - Minnesota's state bird is the mosquito.

Tek bir taşla iki kuş öldür. - Kill two birds with one stone.

fig
incir

Ben senin incirini toplamıyorum. - I'm not picking your figs.

Biraz incir alabilir miyiz? - Can we buy some figs?

bird
{i} kız

Bu kuşa neden kızılgerdan diyorlar? - Why is this bird called a robin redbreast?

O sarı kızgın kuş gibi görünüyor. - He looks like the yellow angry bird.

bird
avlamak

Anne kedi kuşları avlamak için dışarı çıktı. - The mother cat went out hunting birds.

bird
herif
bird
yuha çekme
bird
hindi gibi hayvanlar
bird
kuş tutmak
bird
kuşçu
bird
bird catcher kuş tutan kimse
bird
birdbathkuşların yıkanması için çukurbird cage kuş kafesi
bird
birdav kop
bird
{i} güdümlü mermi
bird
kus
fig
donatım
fig
süslemek
fig
önemsiz
bird
kadın
bird
kişi

Güzel giysiler kişiyi güzel gösterir. - Fine feathers make fine birds.

bird
insan

İnsanlar kuşları sevmiyorlar. - The people don't like the birds.

Birçok insan yarasaların kuş olduğuna inanıyor. - A lot of people think that bats are birds.

bird
tip
fig
i. 1. incir ağacı. 2. incir
fig
Bengal fig Hint inciri
fig
incir ağacı
fig
{k} figurative, figure
fig
{i} üst baş
fig
coprifig
fig
önemsiz herhangi bir şey
fig
(Tıp) İncir, ficus carica (Müshil ve hazmettiricidir)
fig
mulber
fig
Ficus bengalensis
fig
gizlenmesi gereken şeyin örtüsü
fig
figleaf incir yaprağı
fig
{i} giyim kuşam