Turkish - English
Definition of ferdi in Turkish English dictionary
- peculiar
- civil
- (isim) Individual; personal
- individual bireysel
- separate
- ferdi kaza
- (Sigorta) personal accident insurance
- ferdi kaza
- (Sigorta) personal accident
- ferdi koruma
- (Askeri) individual protection
- ferdi olarak
- in severalty
- ferdi olarak mülkiyet
- in severalty
- ferdî kaza sigortası
- Personal accident insurance
- ferdi eğitim
- (Askeri) individual training
- ferdi firma
- (Ticaret) individual enterprise
- ferdi hayat sigortaları
- (Sigorta) individual life insurances
- ferdi holding şirket
- (Ticaret) personal holding company
- ferdi ikmal maddeleri
- (Askeri) individual reserves
- ferdi konut kredisi
- (Ticaret) individual housing credit
- ferdi kredi
- (Ticaret) individual credit
- ferdi otomobil kredisi
- (Ticaret) individual automobile credit
- ferdi sağlık sigortası
- (Sigorta) individual medical insurance
- ferdi sağlık sigortası
- (Sigorta) private health insurance
- ferdi sağlık sigortası
- (Sigorta) individual health insurance
- ferdi sağlık sigortası
- (Sigorta) private medical insurance
- ferdi sigortalar toplamı
- (Sigorta) individual life total
- ferdi suçlar
- (Politika, Siyaset) predicate offences
- ferdi taktik
- (Spor) individual tactic
- ferdi teşebbüs
- individual enterprise
Related Terms
Turkish - Turkish
Definition of ferdi in Turkish Turkish dictionary
- Bireysel, kişisel, fertle ilgili: "Izdıraplarınızın maddi ve ferdî kısımlarını azaltmak kolay."- P. Safa
- (Osmanlı Dönemi) şahsi
- Bireysel, kişisel, fertle ilgili
- FERDÎ
- (Osmanlı Dönemi) (Ferdiye) Tek şey, bir tek
- FERDÎ
- (Osmanlı Dönemi) Fertle ilgisi olan