Zülfikar, dördüncü İslam halifesi olan Hazret-i Ali'nin meşhur kılıcıydı.
- Zulfiqar was the famous sword of Hazret-i Ali, fourth caliph of Islam.
Adana'nın kebabı, Hatay'ın künefesi meşhurdur.
- Adana is famous for its kebab and Hatay for its kanafeh.
Onun oğlu ünlü bir piyanist oldu.
- His son became a famous pianist.
Onun kitabı sadece İngiltere'de ünlü değil, Japonya'da da ünlü.
- His book is famous not only in England but also in Japan.
En tanınmış kitaplarını 60'lı ve 70'li yıllarda yayınladı.
- During the 60s and 70s, she published her most famous books.
O tanınmış bir dağdır.
- That's a famous mountain.
Biz mükemmel bir biçimde geçindik.
- We got along famously.
Biz mükemmel bir biçimde geçindik.
- We got along famously.
Some people are only famous within their city.
... say, famous acts opening. ...
... animals was also famous for the town of this week's particularly during the ...