Turkish - English
Definition of en kötüsü in Turkish English dictionary
- worst of all
- worst
We need to prepare for the worst.
-En kötüsü için hazır olmalıyız.
This is the worst of all.
-Bu hepsinin en kötüsüdür.
- en kötü
- worst
You must prepare yourself for the worst.
-En kötüsü için kendinizi hazırlamalısınız.
It was exceptionally cold last summer, and the rice crop was the worst in 10 years.
-Geçen yaz oldukça soğuktu, ve pirinç ekini on yıl içinde en kötüydü.
- en kötü
- wickedest
- en kötü
- most wicked
- en kötü
- most evil
In my opinion, Twitter bird is the most evil bird in our world.
-Kendi görüşüme göre, Twitter kuşu dünyamızdaki en kötü kuştur.
Tom is the most evil person I have ever met.
-Tom şimdiye kadar tanıdığım en kötü kişidir.
- en kötü
- touch bottom
Related Terms
en kötüsü
Hyphenation
en kö·tü·süResimler
Favorites