I will do my duty to the best of my ability.
- Yeteneğimin en iyisine göre görevimi yapacağım.
It's best to wear a cap on your head during the cold Moscow winters.
- Soğuk Moskova kışlarında kendi başına şapka takmak en iyisidir.
I wish you nothing but the very best.
- Sana en iyisinden başka bir şey dilemiyorum.
We're doing the very best we can.
- Biz elimizden gelenin en iyisini yapıyoruz.
I have to make the best of that small room.
- Ben bu küçük odayla ilgili en iyisini yapmak zorundayım.
Your composition is the best yet.
- Kompozisyonun yine de en iyisi.
I will take this tie, as it seems to be the best.
- En iyisi olarak görünen bu kravatı alacağım.
My best friend is a book.
- Benim en iyi dostum bir kitaptır.
Administrator and moderators are working for the best language tool, Tatoeba Project.
- Yönetici ve moderatörler en iyi dil aracı Tatoeba Project için çalışıyorlar.
All the best wishes on this wonderful day.
- Bu harika günde bütün en iyi dileklerimle.
Tom knows all the best fishing spots.
- Tom en iyi balıkçılık yerlerini bilir.
Starbucks is the best place to buy coffee.
- Starbucks kahve satın almak için en iyi yerdir.
It looks like it will start pouring any second now. Better take an umbrella.
- Her an yağmaya başlayacak gibi. En iyisi şemsiye almak.
Tom is one of our top engineers.
- Tom en iyi mühendislerimizden biri.
I always buy a top quality product even if it is slightly more expensive.
- Biraz pahalı olsalar bile, ben daime en iyi ürünleri satın alırım.