dudaktan

listen to the pronunciation of dudaktan
Turkish - English
on the lips
dudak
lip

If you have nothing to say, keep your lips sealed. - Eğer söyleyeceğin bir şey yoksa, dudaklarını kapalı tut.

Tom kissed Mary on the lips. - Tom Mary'yi dudaklarından öptü.

dudak
(Dilbilim) labial
dudak
(Denizbilim) labium
dudak
(Tıp) labrum
Turkish - Turkish

Definition of dudaktan in Turkish Turkish dictionary

Dudak
leb
Dudak
lep
Dudak
laş
Dudak
(Osmanlı Dönemi) LÜNC
dudak
Ağız
dudak
Ağız: "Eve dudağınızda bir şarkı ile dönüyorsunuz."- H. Taner
dudak
Ağzın, dişleri örten ve dışarıya doğru az veya çok kıvrılan üst ve alt kenarlarından her biri: "Birdenbire kavalı dudaklarına götürdü ve üfürmeye başladı."- H. E. Adıvar
dudak
Toy kuşu, kuğu
dudak
Ağzın, dişleri örten ve dışarıya doğru az veya çok kıvrılan üst ve alt kenarlarından her biri
dudak
Ağzın, dişleri örten ve dışarıya doğru kıvrılan üst ve alt kenarları
dudaktan
Favorites