Turkish - English
Definition of donanmak in Turkish English dictionary
- to spruce oneself up, to do oneself up; to be decorated; to be equipped
- equipped
- spruce oneself up
- get up to date (with)
- donanma
- {i} fleet
- donan
- condensing
- donan
- froze
- donanma
- navy
A large army and navy would be needed.
-Büyük bir ordu ve donanmaya ihtiyaç olacaktı.
The navy was ordered to go to sea.
-Donanmanın denize gitmesi emredildi.
- donanma
- fleet, naval force, navy
- donanma
- being dressed up
- donanma
- maritime power
- donanma
- fleet, navy, armada; illuminations
- donanma
- fireworks; flags and bunting
- donanma
- armada
Related Terms
Turkish - Turkish
Definition of donanmak in Turkish Turkish dictionary
- Giyinip kuşanmak, süslenmek: "Aç doymam, çıplak donanmam der."- Atasözü
- Işıklı duruma gelmek, ışıklarla bezenmek: "Bu gördüğünüz yol şenlik gecesi gibi ardı arası kesilmez sıra sıra otomobillerin fenerleriyle donanırdı."- R. N. Güntekin
- Giyinip kuşanmak, süslenmek
- Yayılıp kaplanmak
- Gerekli nesneler bir araya getirilip süslenmek, gösterişli duruma getirilmek: "Kırk türlü kuru yemişle donanmış masanın ortasına dikilmiş bir ince, ufak mum vardı."- A. Gündüz
- Işıklı duruma gelmek, ışıklarla bezenmek
- Gerekli nesneler bir araya getirilip süslenmek, gösterişli duruma getirilmek
- Donanma
- (Hukuk) ARMADA
- donanma
- Donanmak işi
- donanma
- Bayramlarda, sevinçli günlerde bayrak, ışık kullanıp fişek yakarak yapılan şenlik, donanma gecesi: "Onun bu donanma gecesine katılışının bir tek sebebi var."- Y. Z. Ortaç
- donanma
- Bir devletin deniz kuvvetlerinin savaş gemileri, armada
- donanma
- Belli bir amaçla kullanılan gemilerin bütünü
- donanma
- Bayramlarda, sevinçli günlerde bayrak, ışık kullanarak, fişek yakarak yapılan şenlik, donanma gecesi
- donanma
- Bir devletin deniz kuvvetlerinin savaş gemileri, armada: "Donanmanın topları ormanın üzerine nefes aldırmaksızın ateş döküyor."- A. İlhan