Turkish - English
Definition of donanma in Turkish English dictionary
- {i} fleet
- fleet, naval force, navy
- being dressed up
- maritime power
- fleet, navy, armada; illuminations
- fireworks; flags and bunting
- armada
- navy
A large army and navy would be needed.
-Büyük bir ordu ve donanmaya ihtiyaç olacaktı.
Kennedy was a Navy hero in World War Two.
-Kennedy, İkinci Dünya Savaşında bir Donanma kahramanı idi.
- donanma fişeği
- sparkler
- donanma cemiyeti
- fleet society
- Donanma Eğitim Bakanı
- (Askeri) Secretary of the Navy instruction
- Donanma Sayısal Meteoroloji ve Oşinografi Merkezi
- (Askeri) Fleet Numerical Meteorology and Oceanographic Center
- Donanma Sayısal Meteoroloji ve Oşinografi Merkezi
- (Askeri) Fleet Numerical Meteorology and Oceanography Center
- Donanma Sayısal Meteorolojik Ve Oşinografik Müfrezesi
- (Askeri) Fleet Numerical Meteorological and Oceanographic Detachment
- Donanma Sayısal Oşinografi Komutanlığı
- (Askeri) Fleet Numerical Oceanographic Command
- Donanma filo postahanesi
- (Askeri) Fleet post office
- Donanma inşaat mühendisi; deniz şatı
- (Askeri) Navy construction engineer; sea barge
- Donanma İstihbarat Başkanı
- (Askeri) Director of Naval Intelligence
- donanma bilgi harbi merkezi
- (Askeri) fleet information warfare center
- donanma bölge kontrol ve gözetleme tesisi
- (Askeri) fleet area control and surveillance facility
- donanma cerrahi takımı
- (Askeri) fleet surgical team
- donanma fişekleri
- fireworks
- donanma fişeği
- rocket, skyrocket
- donanma hastanesi
- (Askeri) fleet hospital
- donanma komutanı
- Admiral of the Fleet
- donanma subayları
- the quarterdeck
- donanma taktik hazırlıklılık grubu
- (Askeri) fleet tactical readiness group
- donanma uydu (FLTSAT) çok yüksek frekans (EHF) paketi
- (Askeri) fleet satellite (FLTSAT) extremely high frequency (EHF) package
- donanma uydu muhaberesi
- (Askeri) fleet satellite communications
- donanma uydusu
- (Askeri) fleet satellite
- donanma ve sanayii tedarik merkezi
- (Askeri) fleet and industrial supply center
- donanma çoklu kanal
- (Askeri) fleet multichannel
- donanmak
- equipped
- donanmak
- spruce oneself up
- donanmak
- get up to date (with)
- Atlantik Donanma Deniz Piyade Kuvveti Komutanı
- (Askeri) Commanding General, Fleet Marine Forces, Atlantic
- Grafik Donanma Görev Programı Kütüphanesi
- (Askeri) Graphics Fleet Mission Program Library
- Pasifik Atlantik Donanma Deniz Piyade Kuvveti Komutanı
- (Askeri) Commanding General, Fleet Marine Forces, Pacific
- ateş destek takımı; donanma görüntü destek terminali
- (Askeri) fire support team; fleet imagery support terminal
- deniz kuvvetlerine özel zaruri donanma hava aracı
- (Askeri) Navy-unique fleet essential aircraft
- donanmak
- to spruce oneself up, to do oneself up; to be decorated; to be equipped
- ince donanma
- hist . fleet of light ships
- ıngiliz donanma bayrağı
- white ensign
Related Terms
Turkish - Turkish
Definition of donanma in Turkish Turkish dictionary
- Donanmak işi
- Bayramlarda, sevinçli günlerde bayrak, ışık kullanıp fişek yakarak yapılan şenlik, donanma gecesi: "Onun bu donanma gecesine katılışının bir tek sebebi var."- Y. Z. Ortaç
- Bir devletin deniz kuvvetlerinin savaş gemileri, armada
- Belli bir amaçla kullanılan gemilerin bütünü
- Bayramlarda, sevinçli günlerde bayrak, ışık kullanarak, fişek yakarak yapılan şenlik, donanma gecesi
- Bir devletin deniz kuvvetlerinin savaş gemileri, armada: "Donanmanın topları ormanın üzerine nefes aldırmaksızın ateş döküyor."- A. İlhan
- (Hukuk) ARMADA
- donanmak
- Giyinip kuşanmak, süslenmek: "Aç doymam, çıplak donanmam der."- Atasözü
- donanmak
- Işıklı duruma gelmek, ışıklarla bezenmek: "Bu gördüğünüz yol şenlik gecesi gibi ardı arası kesilmez sıra sıra otomobillerin fenerleriyle donanırdı."- R. N. Güntekin
- donanmak
- Giyinip kuşanmak, süslenmek
- donanmak
- Yayılıp kaplanmak
- donanmak
- Gerekli nesneler bir araya getirilip süslenmek, gösterişli duruma getirilmek: "Kırk türlü kuru yemişle donanmış masanın ortasına dikilmiş bir ince, ufak mum vardı."- A. Gündüz
- donanmak
- Işıklı duruma gelmek, ışıklarla bezenmek
- donanmak
- Gerekli nesneler bir araya getirilip süslenmek, gösterişli duruma getirilmek
- ince donanma
- Hafif gemilerden kurulmuş donanma
- İNCE DONANMA
- (Osmanlı Dönemi) Tar: Hafif gemilerden meydana gelen donanma. Bunun yerine "Hafif Donanma" da denilir. Bunların en meşhurları: Uçurma, varna, beş çifteleri, karamürsel, aktarma, üstüaçık, çiftekayığı, brolik, celiyye, çamlıca, kütük, at kayığı, kancabaş, âyaska, işkampaviya, şahtur, çekelve, kırlangıç, firkate, kalite, pergandi, mavna, grıp, kadırga, baştarde vb. dir.Buharın icadından ve zırhlı harp gemileri yapıldıktan sonra hafif kruvazör ve gambotlardan teşekkül eden deniz kuvvetine "İnce Donanma" denmeğe başlanmıştır
Related Terms
donanma
Hyphenation
do·nan·maPronunciation
Resimler
History
Favorites