Tom hastaneye büyük bir bağış yaptı.
 - Tom made a big donation to the hospital.
Hasta tamamen iyileşti.
 - The patient made a full recovery.
Kırık kapıya geçici bir onarım yaptım.
 - I made a temporary repair to the broken door.
Hayır, sana kızgın değilim, sadece hayal kırıklığına uğradım.
 - No, I'm not mad at you, I'm just disappointed.
Tom beni deli ediyor.
 - Tom is driving me mad.
Ultraviyole ışınlarının ani artışı araştırmacıları ozon deliklerinin varlığına inandırdı.
 - The sudden increase of ultraviolet rays made the researchers believe in the existence of ozone holes.
Eşiniz size çok kızgın.
 - Your wife is mad at you.
Niçin bana kızgınsın?
 - Why are you mad at me?
Çağırılmadığı için sinirliydi.
 - He was mad because he was not invited.
Hiçkimseye sinirli değilim.
 - I'm not mad at anybody.
Tom Mary'ye çılgıncasına âşıktı.
 - Tom was madly in love with Mary.
Tom çılgın gibi görünüyor.
 - It looks like Tom is mad.
O kadar üzgündü ki neredeyse çıldırmıştı.
 - He was so sad that he almost went mad.