kendinden geçmiş

listen to the pronunciation of kendinden geçmiş
Turkish - English
{s} unconscious
ecstatic

The little boy was ecstatic. - Küçük çocuk kendinden geçmişti.

I'm ecstatic about it. - Ben onun hakkında kendinden geçmişim.

distraught
gone

Tom was only gone for fifteen minutes. - Tom sadece on beş dakika kendinden geçmişti.

rapt
ensorceled
ecstatical
distracted

You seem distracted today. - Bugün kendinden geçmiş görünüyorsun.

Mary asked Tom to open the wine bottle and then kissed him while he was distracted. - Mary Tom'dan şarap şişesini açmasını istedi ve sonra kendinden geçmişken onu öptü.

slaphappy
senseless
entranced
slaphappier
rapturous
ensorcelled
beside oneself
temulent
drunk
in raptures over something
in raptures about something
enrapt
intoxicated
mad
rapture
kendinden geçmiş kadın
menad
kendinden geçmiş kadın
maenad [Brit.]
kendinden geçmiş olarak
unconsciously
zevkten kendinden geçmiş
entranced with joy
Turkish - Turkish
dalgın
kendinden geçmiş
Favorites