Sen gerçekten oldukça becerikli bir araştırmacısın.
 - You really are quite a skillful investigator.
Tom bunu yapmada becerikli.
 - Tom is skillful at doing that.
Bir papaz bir paravanın üstüne bir rahibin resmini ustaca çizdi.
 - A priest skillfully drew a picture of a priest on a folding screen.
Onunla çok ustaca başa çıktın.
 - You handled that very skillfully.
Aleti ustalıkla idare etti.
 - He handled the tool skillfully.
Tom yetenekli bir marangozdur.
 - Tom is a skillful carpenter.
Tom yetenekli bir sürücüdür.
 - Tom is a skillful driver.