discerning; reasonable; judicious; cunning

listen to the pronunciation of discerning; reasonable; judicious; cunning
Englisch - Türkisch

Definition von discerning; reasonable; judicious; cunning im Englisch Türkisch wörterbuch

skillful
{s} becerikli

Sen gerçekten oldukça becerikli bir araştırmacısın. - You really are quite a skillful investigator.

Tom bunu yapmada becerikli. - Tom is skillful at doing that.

skillful
{s} hünerli
skillful
{s} usta

O, babası kadar ustaca kayar. - He can ski as skillfully as his father.

Onunla çok ustaca başa çıktın. - You handled that very skillfully.

skillful
marifetli
skillful
ustalık

Aleti ustalıkla idare etti. - He handled the tool skillfully.

skillful
çevrimli
skillful
(Aİ) bkz.skilful
skillful
{s} yetenekli

Bu takımın daha yetenekli oyunculara ihtiyacı var. - The team needs more skillful players.

Tom yetenekli bir sürücüdür. - Tom is a skillful driver.

skillful
{s} kabiliyet gerektiren
skillful
{s} ustalık gerektiren
Englisch - Englisch
skillful
discerning; reasonable; judicious; cunning
Favoriten