Tom didn't take Mary's age into consideration.
- Tom Mary'nin yaşını dikkate almadı.
Thomas didn't consider him very intelligent.
- Thomas onu çok zeki olarak dikkate almadı.
He was fighting regardless of his wound.
- O, yarasını dikkate almadan dövüşüyordu.
She seldom pays regard to my advice.
- O, tavsiyemi nadiren dikkate alır.
Let's begin by considering the similarities.
- Benzerlikleri dikkate alarak başlayalım.
Would you like to be considered for the job?
- İş için dikkate alınmak ister misin?
Why would that be considered sexist?
- O neden seksist olarak dikkate alınırdı?