English - Turkish
Definition of deadly embrace in English Turkish dictionary
- deadlock
- açmaz
- deadlock
- Kaynak Bekleme
- deadlock
- kördüğüm
- deadlock
- çözümlenemeyen anlaşma
- deadlock
- karşılıklı kilitlenme
- deadlock
- sürme dilli kilit
- deadlock
- çözümsüzlük
Sami'nin ilk duruşması çözümsüzlükle bitti.
-Sami's first trial ended in a deadlock.
- deadlock
- (Bilgisayar) ölükilit
- deadlock
- sürgü kilit
- deadlock
- hareketin tamamen durması
- deadlock
- Kilitlenme
- deadlock
- çözümlenemeyen anlaşmazlık
- deadlock
- {f} tıkanmak
- deadlock
- (isim) durgunluk; çıkmaz; tıkanıklık
- deadlock
- {f} çıkmaza girmek
- deadlock
- {f} yerinde saymak
- deadlock
- çıkmaz iki taraflı karşı koymanın sonucu olarak her iki tarafın hareketsiz kalışı çıkmaza sokmak
- deadlock
- {i} tıkanıklık
Related Terms
English - English
Definition of deadly embrace in English English dictionary
- deadlock
- deadly embraces
- plural form of deadly embrace
Related Terms
deadly embrace
Hyphenation
dead·ly em·braceTurkish pronunciation
dedli embreysPronunciation
/ˈdedlē emˈbrās/ /ˈdɛdliː ɛmˈbreɪs/
Resimler
History
Favorites