değişe

listen to the pronunciation of değişe
Turkish - English
to change
değiş
barter

He was bartering information. - Bilgi değiş tokuş ediyordu.

değiş
swap

Would you like to swap jobs? - İşleri değiştirmek ister misin?

Tom wishes he could swap places with Mary. - Tom yerleri Mary ile karşılıklı değiştirebilmeyi diliyor.

değiş
{f} varying

There are varying explanations. - Değişik açıklamalar var.

değiş
vary

Tastes in music vary from person to person. - Müzikte zevkler kişiden kişiye değişir.

Social customs vary from country to country. - Sosyal gelenekler ülkeden ülkeye değişir.

değiş
{f} ranging

Many boys and girls ranging from 12 to 18 entered the contest. - 12 ila 18 arasında değişiklik gösteren birçok erkek ve kız yarışmaya katıldı.

In Colombia, the population is classified into social strata ranging from one to six, one being the poorest and six being the richest. - Kolombiya'da nüfus birden altıya kadar değişen sosyal katmanlara göre sınıflandırılır. Bir en fakir olma ve altı en zengin olma.

değiş
{f} range

Prices range from one to five dollars. - Fiyatlar bir dolarla beş dolar arasında değişir.

In the summer, the temperature ranges from thirty to forty degrees Celsius. - Yazın, sıcaklık otuzla kırk santigrat arasında değişkenlik gösterir.

değiş
{f} change

That won't change anything. - O hiçbir şeyi değiştirmeyecek.

That'll change nothing. - O hiçbir şeyi değiştirmeyecek.

değiş
{f} changing

He's always changing his mind. - O her zaman fikrini değiştiriyor.

Tom's favorite singer is always changing. - Tom'un favori şarkıcısı sürekli değişiyor.

değiş
{f} alternating
değiş
{f} altering

I'm tired of altering my plans every time you change your mind. - Senin her fikrini değiştirdiğin zaman planlarımı değiştirmekten usandım.

He's proposing a suggestion for altering the research method. - O araştırma yöntemini değiştirmek için bir öneri teklif ediyor.

değiş
{f} alternate
değiş
exchange; trade
değiş
contact

If the address changes, please contact us. - Eğer adres değişirse, lütfen bizimle bağlantı kurun.

Turkish - Turkish

Definition of değişe in Turkish Turkish dictionary

değiş
Bir şey verip yerine başka bir şey alma, mübadele, trampa
değiş
Değme işi veya biçimi
değişe
Favorites