Su yüzmek için yeterince sıcak.
- Das Wasser ist warm genug zum Schwimmen.
Dün Tom bana yüzmeyi bilmediğini söyledi.
- Gestern hat Tom mir erzählt, dass er nicht schwimmen kann.
Su yüzmek için yeterince sıcak.
- Das Wasser ist warm genug zum Schwimmen.
Öylesine sıcak bir gündü ki yüzmeye gittik.
- It was such a hot day that we went swimming.
Yüzmeyi kaymaya tercih ederim.
- I prefer swimming to skiing.
Nehri yüzerek geçmeyi başardı.
- He succeeded in swimming across the river.
Yüzerek ve sörf yaparak eğlendin mi?
- Did you have a good time swimming and surfing?
Yüzme havuzlarında, su sürekli olarak filtrelerden pompalanır.
- In swimming pools, water is continuously pumped through a filter.
Öylesine sıcak bir gündü ki yüzmeye gittik.
- It was such a hot day that we went swimming.
O nehri yüzerek geçmeyi başardı.
- He managed to cross the river swimming.
Nehri yüzerek geçmeyi başardı.
- He succeeded in swimming across the river.
O, çocukların havuzda yüzüşünü izledi.
- She watched the children swimming in the pool.
O, çocukların yüzüşünü izledi.
- He watched the boys swimming.
She taught me how to swim.
- Sie hat mir das Schwimmen beigebracht.
He went to sea to swim.
- Er ist ans Meer gegangen, um zu schwimmen.