dark and stormy, menacing

listen to the pronunciation of dark and stormy, menacing
English - Turkish

Definition of dark and stormy, menacing in English Turkish dictionary

angry
öfkeli

Öfkeli kalabalık binaya saldırdı. - The angry mob attacked the building.

Öfkeli kalabalık, arabaları devirdi ve mağazaların önündeki camları kırdı. - The angry mob overturned cars and smashed storefront windows.

angry
{s} kızmış

O, doğal olarak çok kızmıştı. - He was naturally very angry.

O, kendisine kızmıştı. - He was angry with himself.

angry
kızgın

Kızgınsan ona kadar; çok kızgınsan yüze kadar say. - When angry, count ten; when very angry, a hundred.

Öğretmen kızgın, bu nedenle lütfen sınıfta gürültü yapmayın! - The teacher is angry, so please do not make noise in the classroom!

angry
sinirli

Tom evde kaydettiği futbol maçını izlemek için can atıyordu ve birinin son skordan bahsetmesine kulak misafiri olduğunda sinirliydi. - Tom was looking forward to watching the football match he had recorded at home, and he was angry when he overheard someone mention the final score.

Nadiren kızgın ya da sinirli olur. - He seldom gets angry or irritated.

angry
{s} hiddetli

Oldukça hiddetli görünüyorsun. - You look pretty angry.

angry
kabarmış
angry
(hava) fırtınalı
angry
gazaplı
angry
darılmak
angry
dargın
angry
{s} hırslı
angry
gazapla
angry
angrily hiddetle
angry
angry about a thing bir meseleden dolayı darılmış
angry
(sıfat) kızgın, kızmış, hırslı, öfkeli, hiddetli, iltihaplı, kızarmış, fırtınalı
angry
{s} kızarmış
angry
gücenmiş darılmış
angry
{s} fırtınalı
English - English
angry
dark and stormy, menacing
Favorites