Eleştirmek, yapmaktan daha kolaydır.
- Criticizing is easier than doing.
Entelektüel karşıtlık, çoğunlukla elitizm'i eleştirmenin kılık değiştirmesiyle ifade edilir.
- Anti-intellectualism is often couched in the disguise of criticizing elitism.
O yazardan ziyade eleştirmendir.
- He is a critic rather than a novelist.
O bir eleştirmen olarak gittikçe daha çok ünlü oldu.
- He became more and more famous as a critic.
Hiç kimse ülkemi eleştirmek istemedi.
- Nobody wanted to criticize my country.
Diğerlerini eleştirmek için hızlıydı.
- He was quick to criticize others.
O, vergileri artırdığı için eleştirildi.
- He was criticized for raising taxes.
Ebeveynler ve dini liderleri onu eleştirdi.
- Parents and religious leaders criticized him.
Dünyadaki tropikal yağmur ormanları, gezegende yaşamın ekolojik zincirine kritik bağlantılıdır.
- The world's tropical rainforests are critical links in the ecological chain of life on the planet.
Bu kadar kritik olmayın.
- Do not be so critical.
Tom'un bir sürü muhalifleri vardı.
- Tom had many critics.
Bu yazar ABD'nin bir süper güç olarak rolünün önde gelen bir muhalifidir.
- This author is a prominent critic of the role of the United States as a superpower.
Bu kadar eleştirici olmayın.
- Don't be so critical.
criticize= revealing or pointing out wrong or foulty points, maybe not making a judgement (considering living in democracy and freedom, unless it is a Monocracy).
... criticizing it as really cheesy, which it is. ...
... I'm not criticizing them for the need of their problem. ...