Bu olağan bir düzenlemedir.
 - This is the usual arrangement.
Ağrı için olağan neden nedir?
 - What is the usual cause for the pain?
Tom çoğunlukla sekiz saat uyur.
 - Tom usually sleeps eight hours.
Senin söylediğin çoğunlukla doğru oluyor.
 - What you say is usually true.
Tom genelde klasik rock çalan bir radyo istasyonunu dinler.
 - Tom usually listens to a radio station that plays classic rock.
Tom genellikle klasik müzik dinler.
 - Tom usually listens to classical music.
Gelecek Cuma her zamanki poker oyunumuza gelecekmisin?
 - Will you come to our usual game of poker next Friday?
Her zamanki gibi, fizik öğretmeni, sınıfa geç kalmıştı.
 - As usual, the physics teacher was late for class.
Her zamanki gibi, fizik öğretmeni, sınıfa geç kalmıştı.
 - As usual, the physics teacher was late for class.
Her zamanki gibi, Mike, bu öğleden sonra toplantı için geç kalmıştı.
 - As usual, Mike was late for the meeting this afternoon.