cause to be nervous or upset

English - Turkish

Definition of cause to be nervous or upset in English Turkish dictionary

Related Terms

fluster

{f} sarhoş etmek

cause to be

neden olmak

fluster

heyecanlandırıp şaşırtmak

fluster

kızıştırmak

cause to be

neden ol

fluster

telaşlandırmak

fluster

şaşırtmak

fluster

kafasını karıştırmak

fluster

şaşkınlık

fluster

bocalama

fluster

{f} kızıştır

Tom kızıştırılmış görünüyordu. - Tom seemed to be flustered.

Tom biraz kızıştırılmış gibi görünüyor. - Tom seems to be slightly flustered.

fluster

telaş

Sevdiği genç onunla konuşmak için geldiğinde, o telaşlandı. - She got all flustered when the boy she likes came over to talk to her.

Tom telaşlı görünüyordu. - Tom seemed flustered.

fluster

{f} iki ayağını bir pabuca sokmak

fluster

{f} telaşlanmak

fluster

heyecan

fluster

{f} heyecanlanmak

fluster

telaşlandır

fluster

{f} bocalamak

English - English

Definition of cause to be nervous or upset in English English dictionary

fluster

Related Terms

To be nervous

jitter

Hyphenation

cause to be nerv·ous or up·set

Turkish pronunciation

kôz tı bi nırvıs ır ıpset

Pronunciation

/ˈkôz tə bē ˈnərvəs ər əpˈset/ /ˈkɔːz tə biː ˈnɜrvəs ɜr əpˈsɛt/