burning, flaming; prominent; rude, vulgar

listen to the pronunciation of burning, flaming; prominent; rude, vulgar
English - Turkish

Definition of burning, flaming; prominent; rude, vulgar in English Turkish dictionary

blazing
{s} alevlenmiş
blazing
gün gibi ortada
blazing
{i} alevlenme
blazing
aşikâr
blazing
cayır cayır yanan
blazing
alevlen
blazing
Alev alev, alevli, ateşli
blazing
{s} yanan

Tom yanan uçaktan atladı. - Tom jumped out of the blazing plane.

İnsanlar yanan geminin içinde çığlık atıyordu ve onları kurtarabilmemizin hiç bir yolu yoktu. - People were screaming inside the blazing ship, and there was no way we could get to them to rescue them.

blazing
açık/parlayarak yanan
blazing
yay/parla
blazing
{s} çarpıcı
blazing
{s} belirgin
blazing
{s} keskin
blazing
{s} bariz
English - English
{s} blazing
burning, flaming; prominent; rude, vulgar
Favorites