Select Keyboard: Türkçe ▾ X
| ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|
|
Onu izlesen iyi olur, ahbap.
- You'd better watch it, buddy.
Acını hissediyorum, arkadaş.
- I feel your pain, buddy.
O benim eski içki arkadaşım.
- He's my old drinking buddy.
Neden kankam bir geri zekalı?
- Why is my buddy an idiot?
Büyük bir hata yaptın, kardeş.
- You made a big mistake, buddy.
Çalı tomurcukları sonbahardan beri boyut olarak değişmedi.
- The buds on the bush have not changed in size since fall.
O ağaçtaki tomurcuklar açmak üzere.
- The buds on that tree are about to pop open.
Tom ve ben balıkçılık arkadaşlarıyız.
- Tom and I are fishing buddies.
Onlar benim teknik okuldan arkadaş.
- They're buddies from my technical school.
Meyve bahçesi uzmanı bir elma tomurcuğunu kök gövde üzerine aşıladı.
- The orchardist grafted an apple bud onto the rootstock.
Ağaçlar tomurcuklanmaya başlıyor.
- The trees are beginning to bud.
O ağaçtaki tomurcuklar açmak üzere.
- The buds on that tree are about to pop open.
Onu izlesen iyi olur, ahbap.
- You'd better watch it, buddy.
Hey, buddy, I think you dropped this.
They have been buddies since they were in school.
drinking buddies.
... AH, THERE'S MY MAN. YAMAZAKI, MY BEACH BUDDY. ...
... JUST ONE FOR YOU, LITTLE BUDDY. ...