buddy!

listen to the pronunciation of buddy!
الإنجليزية - التركية
ulan
be
{i} ahbap

Onu izlesen iyi olur, ahbap. - You'd better watch it, buddy.

arkadaş

Arkadaşım dikkatsizce sürmez. - Buddy doesn't drive carelessly.

Eğer herkesle ve herhangi biriyle arkadaş olursan, çok geçmeden insanlar senin insanları memnun eden biri olduğunu düşünecekler. - If you buddy up to everybody and anybody, pretty soon people will think you're just a people-pleaser.

lan/arkadaş
kanka

Neden kankam bir geri zekalı? - Why is my buddy an idiot?

kafadar
dili arkadaş
kardeş

Büyük bir hata yaptın, kardeş. - You made a big mistake, buddy.

birader
boy!
üf
man!
be
bud
tomurcuk

Tomurcuklar açmaya başladı. - The buds began to open.

Ağaçlar bu yılın başlarında tomurcuklanıyor. - The trees are budding early this year.

bud
gonca vermek
bud
tomurcuklanmak
buddy
ulan
buddy
lan
buddy
Dostluk kurmak, arkadaş olmak
bud
gelişmesin
bud
{i} gonca
bud
{f} aşılamak
bud
{i} kafadar
bud
{i} arkadaş

Tom ve ben içki arkadaşlarıyız. - Tom and I are drinking buddies.

Eğer herkesle ve herhangi biriyle arkadaş olursan, çok geçmeden insanlar senin insanları memnun eden biri olduğunu düşünecekler. - If you buddy up to everybody and anybody, pretty soon people will think you're just a people-pleaser.

bud
(Tıp) Tomurcuk, tomruk, konca, bitki tomurcuğuna benzeyen herhangi bir oluşum (yeni gelişen embriyo gibi)
bud
nip in the bud bir şeyin daha başlamadan önünü kesmek
bud
{f} filizlenmek
bud
bahç

Meyve bahçesi uzmanı bir elma tomurcuğunu kök gövde üzerine aşıladı. - The orchardist grafted an apple bud onto the rootstock.

bud
(fiil) tomurcuklanmak, filizlenmek, gelişmeye başlamak, aşılamak
bud
tomurcukla

Çalı tomurcukları sonbahardan beri boyut olarak değişmedi. - The buds on the bush have not changed in size since fall.

Ağaçlar tomurcuklanmaya başlıyor. - The trees are beginning to bud.

bud
tomurcuklandırmak
bud
olgunlaşmamış sey veya kimse
bud
{i} ahbap

Onu izlesen iyi olur, ahbap. - You'd better watch it, buddy.

الإنجليزية - الإنجليزية
An informal and friendly address to a stranger; a friendly placeholder name for a person one does not know

Hey, buddy, I think you dropped this.

A friend or casual acquaintance

They have been buddies since they were in school.

A partner for a particular activity

drinking buddies.

To assign a buddy, or partner
a close friend who accompanies his buddies in their activities
{i} friend, pal; guy, fellow (Slang)
A buddy is a close friend, usually a male friend of a man. We became great buddies. = pal
bud
An informal address to a stranger; a placeholder name for a person one does not know
puchito
buddy!

    الواصلة

    Bud·dy

    النطق

    فيديوهات

    ... AH, THERE'S MY MAN. YAMAZAKI, MY BEACH BUDDY. ...
    ... JUST ONE FOR YOU, LITTLE BUDDY. ...
المفضلات