Turkish - English
Definition of boğuşmak in Turkish English dictionary
- {f} grapple
- struggle
- romp
- to quarrel, fight
- buffet
- scuffle
- to quarrel, to fight; to struggle, to tussle, to grapple
- be at each other's throat
- to be involved in a violent fight, be at each other's throats
- wrestle
- fight
- tussle
- quarrel
- Labour
- boğuşma
- {i} struggle
- boğuşma
- fray
- boğuşma
- scuffling
- boğuş
- grapple with
- boğuşma
- romp
Tom loves to play and romp with his kids when he gets home from work.
-Tom, işten eve dönünce çocuklarıyla oynayıp boğuşmaya bayılır.
- boğuşma
- wrestle
- boğuşma
- scuffle
- boğuşma
- {i} buffet
- boğuşma
- muss
- dalgalarla boğuşmak
- pound along
Related Terms
Turkish - Turkish
Definition of boğuşmak in Turkish Turkish dictionary
- Birbirinin boğazına sarılmak, dövüşmek. İtişip kakışmak
- Çabalamak, altından kalkmaya çalışmak
- Mücadele etmek
- İtişip kakışmak
- Birbirinin boğazına sarılmak, dövüşmek
- Mücadele etmek: "Kumar, talihle alt alta, üst üste boğuşmaktır."- M. Seyda. Çabalamak, altından kalkmaya çalışmak
- boğuşma
- Boğuşmak işi