bewerber

listen to the pronunciation of bewerber
English - Turkish

Definition of bewerber in English Turkish dictionary

applicant
aday

Adaylar otuz yaşın altında olmalılar. - Applicants must be under thirty years old.

O, on bin adaydan seçildi. - She was chosen from ten thousand applicants.

applicant
müracaat sahibi
applicant
(Askeri) muvazzaf ordu
applicant
başvuran kişi
applicant
başvuran

Tom teklifi uzatmadan önce başvuranın karakter referansını kontrol etmek istedi. - Tom wanted to check the applicant's character reference before extending an offer.

applicants
adaylar

Hiç nitelikli adaylar yok mu? - Aren't there any qualified applicants?

Adaylar otuz yaşın altında olmalılar. - Applicants must be under thirty years old.

candidates
adaylar

Mevcut adayların bir listesi vardı. - There was a list of available candidates.

Adayların hiçbiri oy çoğunluğunu almadı. - None of the candidates got a majority of the votes.

applicant
müracaat eden kimse
applicant
talip kimse
applicant
{i} istekli
applicant
namzet
applicant
başvuran kimse
applicant
{i} başvuru sahibi

Başvuru sahibi öbür gün seni görmeye gelecek. - The applicant will be coming to see you the day after tomorrow.

Başvuru sahibi müfettişi olumlu olarak etkilemişti. - The applicant impressed the examiner favorably.

contender
(isim) mücâdele eden kimse, rakip, yarışmacı, iddiacı