Definition of beri in Turkish English dictionary
- onwards
- from
Tom hasn't heard from Mary since she moved to Boston.
- Tom Mary'den o Boston'a taşındığından beri haber almadı.
I haven't heard from Jane since she moved to Tokyo.
- Tokyo'ya taşındığından beri, ben Jane'den haber almadım.
- on
- for
Tom had a new scar on his forehead since the last time Mary had seen him.
- Tom'un alnında Mary onu son gördüğünden beri yeni bir yara vardı.
I have not heard from him since he left for America.
- O Amerika'ya gittiğinden beri ondan haber almadım.
- the near side
- this way
- free
- since
She has been busy since last week.
- O, geçen haftadan beri meşgul.
Spain has been a democracy since 1975.
- İspanya'nın 1975'ten beri bir demokrasisi var.
- ever since
I have known him ever since he was a child.
- Onu çocukluğundan beri tanırım.
Tom has been working as a translator ever since he graduated from college.
- Tom üniversiteden mezun olduğundan beri bir çevirmen olarak çalışmaktadır.
- onward
- down
That politician has come down in the world since the so-called Recruit scandal was publicized.
- Sözde acemi skandalı duyulduğundan beri o politikacı dünyada gözden düştü.
Tom's gone down two pant sizes since he went vegan.
- O vegan olduğundan beri Tom iki pantolon ölçüsü düştü.
- the near side; this way; since, ever since; for
- here; near, this side (of)
- -den beri
- from
- beri beri
- been since
- beri gel
- come near!
- beri gel
- Come nearer. Come here
- beri taraf
- this side
- o zamandan beri
- since
Since then, a great deal of change has occurred in Japan.
- O zamandan beri, Japonya'da büyük bir değişim oldu.
Tom has lived in Boston since then.
- Tom o zamandan beri Boston'da yaşamaktadır.
- o zamandan beri
- ever since
We have been friends ever since.
- O zamandan beri arkadaşız.
We've been friends ever since.
- Biz o zamandan beri arkadaşız.
- -den beri
- for
- -den beri
- since
- -den beri
- dated from
- -den beri
- ever since
- -den beri sürekli olarak
- ever since
- o zamandan beri
- since that time
- o zamandan beri
- thenceforth
- 4 yıldan beri çalışıyorum
- i have been working for 4 years
- başlangıçtan beri
- From the beginning
- bir süreden beri
- Since a while
- dünden beri
- since yesterday
- o zamandan beri
- thenceforward
- uzun yıllardan beri
- for many years
- baştan beri
- from the off
- baştan beri
- from the outset
- baştan beri
- all along
Sami was the killer all along.
- Sami baştan beri katildi.
- başından beri
- from the outset
- başından beri
- all along
They must have known it all along.
- Onu başından beri biliyor olmalılar.
Tom knew about the surprise party all along.
- Tom başından beri sürpriz parti hakkında biliyordu.
- başından beri işin içinde olmak
- get in on the ground floor
- bilinmeyen dönemlerden beri
- from time
- den beri
- since
I haven't seen Tom since 1988.
- 1988' den beri Tom'u görmedim.
We've been friends since I was 6 months old.
- Ben altı aylıkken den beri biz arkadaşız.
- den beri
- insomuch as
- dünya kurulalıdan beri
- since the world began
- dığından beri
- since when
- epey zamandan beri
- for some time past
- eskiden beri
- from of old
- eskiden beri since
- time immemorial, all along, for a long time past
- ezelden beri
- from time immemorial
- fi tarihinden beri
- since the year dot
- icat edildiğinden beri
- since its invention
- icat edildiğinden beri
- since the invention of
- ileriden beri
- for a long time now
- kalubeladan beri since
- the beginning of time, since day one
- küçükten beri
- from a child
- küçükten beri
- ever since childhood
- laf ola beri gele
- stuff and nonsense
- ne zamandan beri
- since when
- ondan beri
- thenceforward
- ondan beri
- since then
- ondan beri
- thenceforth
- söz anlayan beri gelsin
- (Konuşma Dili) None of you understand me
- yıllardan beri
- for years
- çağlardan beri
- down the ages
- çocukluktan beri
- from a child
- çocukluktan beri
- man and boy
- çok eskiden beri
- since the year dot
- çoktan beri
- for a long time
- öteden beri
- for a long time
- öteden beri
- for a long time, all along
- öteden beri
- all along
- öteden beri süregelen gelenek
- an unbroken custom